




Ana
Sayfa
Demokrasi
Dikkat Çekenler
Önce Demokrasi
AB Yolunda
Haklarımız
Savaşa Hayır
Sivil Toplum
Sivil Anayasa
Minidev'in Amacı
Kültür
K Dergisi
Kültür-Sanat
Çevre
Gey-Lezbiyen Kültürü
L.G.B.T.T Yazıları
Alternatif Tıp
Başucu Yazıları
Cinsel Yaşam
Doğan Cüceloğlu İle İletişim Dünyası
Farklı Renkler, Farklı Kültürler
Süryani Kültürü
Yahudi Kültürü
Ermeni Kültürü
Rum Kültürü
Diğer
Minidev'de yazmak ister misiniz?
Reklamlarınız İçin
İletişim
YAZARLAR |

Karar Vermeden

Çin düşünürü Lao Tzu'nun çok sevdiği bir öyküdür. Bir köyde ihtiyar
bir adam varmış.. Çok fakirmiş ama dillere destan bir beyaz atı yüzünden
kral bile onu kıskanırmış.. Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin
tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.

-Bu at, bir at değil benim için. Bir dost. İnsan dostunu satar mı? dermiş
hep...

Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: -
Seni ihtiyar bunak. Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi.
Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne
paran var, ne de atın demişler.
İhtiyar:
- Karar vermek için acele etmeyin. Sadece "At kayıp" deyin. Çünkü gerçek
bu... Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması,
bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü
bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez...

Köylüler
ihtiyar adama kahkahalarla gülmüşler.
Ama aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş. Dağlara gitmiş
kendi kendine.
Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş.
Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler.
- Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir
devlet kuşu oldu senin için. Şimdi bir at sürün var...
-Karar vermek için gene acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü
söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz
bilmiyoruz. Bu daha başlangıç. Birinci cümlenin birinci kelimesini okur
okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?

Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden
-Bu herif sahiden bunamış... diye geçirmişler.

Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek
oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi
uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara:
-Bir kez daha haklı çıktın. Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun
süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden
daha fakir, daha zavallı olacaksın, demişler.

İhtiyar:
-Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz.
O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu.
Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru?
Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve
ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez...
Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış.
Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış.
Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri
askere almışlar.
Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin
ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş.
Köylüler, gene ihtiyara gelmişler:
- Gene haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse
yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının
kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer...
-Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez.
Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde.
Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece
Allah biliyor.
Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlarmış:
Acele karar vermeyin.
O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz.
Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının.
Karar aklın durması halidir.
Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur.
Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar.
Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa
gezi asla sona ermez.
Bir yol biterken yenisi başlar.
Bir kapı kapanırken, başkası açılır.
Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu
görürsünüz...

Öyküyü ileten sayın Nurcan Şahin'e teşekkür ederiz.

Diğer yazılar için tıklayın
|

Yazarlar

Merih
Akalın

Zehra Akdoğan

Cengiz Aktar

Uğur Alper

Orhan Bahçıvan

Dr. Arı Balcı

Rüstem Batum

Şabo Boyacı
 
Doğan Cüceloğlu

Şuayip Dağıstanlı

Dilek Dalaklı

Önal Demirci

Tuğrul Eryılmaz

Aynur Gedik

Dr. Mehmet Gürsel

Hakan Kuyucu

Sevin Okyay

Hakan Onum

Dr. Erhan Özer

Dr. Ender Saraç

Robert Schild

Cem Şen

Aykut Tankuter

Umur Talu

Anna Turay

Metin
Yahya Üster

Aret Vartanyan

Dr. Nesrin Yetkin

Erol
Yurderi
Servisler
YENI Okurdan

Bizi desteklemek
İster misiniz?

Yardım

E-posta

Favorilerinize
Ekleyin

miniDEV'i
Tavsiye Et

İletişim

miniDEV'i
Ana Sayfanız yapın
|