Üzüntüsüz
Yaşama Sanatı Epiktetos yirmi asır önce demiştir ki:
"Kader eninde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze
koyar.
Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder.
Ektiğini biçer.
Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi
itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam
karşılaştığı aksiliklere şaşmaz.
Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey
olmadığını bilir..."
Düşmanlarınızı düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile düşmanlarınızdan
daha değerlidir.
Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir.
New York'un eski belediye başkanı William J.Gaynor, basının kışkırtması
ile bir manyak tarafından vurulduğu günün akşamında hastanede şunları
demişti:
- Her akşam her şeyi ve herkesi affederim.
Şöyle diyor Aristo:
"İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa
mahcubiyet duyar. Çünkü iyilik yapmak üstünlük işareti, bir iyiliğe
muhtaç duruma düşmek zaaf işaretidir."
Karşılaşacağımız nankörlükten dolayı üzülmemek için hazırlıklı olalım.
Karşılık beklemeden iyilik yapalım.
Mutluluk minnet beklemekte değil,
minnet gösterilmesinden rahatsızlık duyulacak olgunluğa erişmektir.