




Ana
Sayfa
Demokrasi
Dikkat Çekenler
Önce Demokrasi
AB Yolunda
Haklarımız
Savaşa Hayır
Sivil Toplum
Sivil Anayasa
Minidev'in Amacı
Kültür
K Dergisi
Kültür-Sanat
Çevre
Gey-Lezbiyen Kültürü
L.G.B.T.T Yazıları
Alternatif Tıp
Başucu Yazıları
Cinsel Yaşam
Doğan Cüceloğlu İle İletişim Dünyası
Farklı Renkler, Farklı Kültürler
Süryani Kültürü
Yahudi Kültürü
Ermeni Kültürü
Rum Kültürü
Diğer
Minidev'de yazmak ister misiniz?
Reklamlarınız İçin
İletişim
YAZARLAR
|

Büyük Şef Seattle Güncelleme:
26.08.2000

1854 yılında Amerikalı
beyazların Kızılderililere ait bazı toprakları satın almak istemesi üzerine
Büyük Şef Seattle, hâlâ geçerliliğini koruyan, son derece ilginç bir konuşma
yapmıştı. Aşağıda okuyacağınız bu konuşma metni, belki de tüm zamanların
çevre hakkında söylenmiş en anlamlı, içten ve güzel sözlerini içeriyor.

Washington'daki
Büyük Şef topraklarımızı satın almak istediğini bildiren sözünü göndermiş!..
Büyük Şef aynı zamanda dostluk ve iyi niyet sözlerini de göndermiş!..
Bu çok nazik bir davranış... Çünkü karşılık olarak bizim dostluğumuza
hiç gereksinimi yok. Ama biz onun önerisini düşüneceğiz. Çünkü iyi biliyoruz
ki eğer topraklarımızı satmazsak, beyaz adam silahlarla gelip onu gene
elimizden alabilir. Ama biz bazı şeyleri anlamıyoruz. Gökyüzünü, toprağı,
kayaların ısısını, nasıl olur da alıp satabilirsiniz? Bu düşünce bize
garip geliyor! Eğer biz havanın tazeliğine ve suların pırıltılarına zaten
sahip değilsek, siz onları nasıl satın alabilirsiniz?

Biz bunları belki de vahşi olduğumuz için anlayamıyoruz!.. Bu dünyanın
her parçası benim insanlarım için kutsaldır. Her parlayan çam iğnesi,
bütün o kumsallar ve sahiller, karanlık ormanlardaki sis, uçsuz bucaksız
alanlar ve havada vızıldıyarak uçuşan her bir böcek, halkımızın anılarında
kutsaldır. Ağaçların gövdelerinden sızan sular, Kızılderili'nin anılarını
taşır. Beyaz adamın ölüleri, yıldızlar arasında yürümeye gittikleri vakit,
doğdukları ülkeyi unuturlar. Halbuki bizim ölülerimiz bu güzel dünyayı
asla unutmazlar. Çünkü o Kızılderili'nin anasıdır. Nasıl biz dünyanın
bir parçası isek, o da bizim bir parçamızdır. Güzel kokulu çiçekler, bizim
kızkardeşlerimizdir. Geyik, at, büyük kartal bunlar da bizim erkek kardeşimizdir.
Kayalık tepeler, ıslak çayırlardaki damlalar, atın vücudundan bularlaşan
ısı ve insan; hepsi aynı ailedendir. Öyleyse, Washington'daki Büyük Şef,
topraklarımızı almak isterken bizden çok şey istemiş oluyor.

Büyük Şef bize rahatça yaşayabileceğimiz bir yer ayırdığını söylemiş.
O bizim babamız ve biz de onun çocukları olacakmışız!.. Öyleyse topraklarımızı
alma önerisini düşüneceğiz. Ama bu kolay olmayacak. Çünkü bu toprak bizim
için önemlidir. Dereler ve nehirlerden akan pırıltılı sular, sadece su
değildir. Onlar bizim atalarımızın kanıdır. Eğer toprağı size satarsak,
onun kutsal olduğunu hatırlayınız ve bunu çocuklarınıza da öğretiniz.
Göllerin berrak sularındaki her bir yansıma, halkımızın yaşamından olaylar
ve anılar anlatır. Suyun mırıltısı, babalarımızın babalarının sesidir.
Nehirler ise bizim erkek kardeşlerimizdir. Susuzluğumuzu giderirler, kanolarımızı
taşırlar ve çocuklarımızı beslerler.

Eğer toprağımızı size satarsak hiçbir zaman unutmayın ve çocuklarınıza
da öğretin ki, nehirler bizim olduğu kadar sizin de kardeşinizdir. Bu
nedenle herhangi bir kardeşinize göstereceğiniz saygıyı nehirlere de göstermelisiniz.

Kızılderili her zaman, ilerleyen beyaz adamın önünde geri çekilmiştir.
Tıpkı dağlardaki sisin sabah güneşi önünden kaçması gibi. Ama babalarımızın
külleri kutsaldır. Mezarları kutsal topraklardır. Bu tepeler, ağaçlar
dünyanın bu parçaları, bize sunulmuştur. Beyaz adamın bizim yollarımızı
anlamadığını biliyoruz. Beyaz adam için, toprağın bir parçası diğeri ile
aynıdır. O sadece geceleri bir hırsız gibi gelip, topraktan ihtiyacı olanı
alıp giden bir yabancıdır. Aldıklarının kendinden parçalar olduğunun bilincinde
değildir. Dünya onun anası değil düşmanıdır. Onu yendikçe ilerlemeye devam
eder. Ve yolunda giderken babalarının mezarını geride bırakır. Buna da
hiç aldırmaz. Dünyayı çocuklarından uzaklaştırır. Buna da aldırmaz. Babalarının
mezarları, çocuklarının bu dünyadaki hakları unutulmuştur.

Beyaz
adam, anası dünyaya ve kardeşi gökyüzüne sanki satın alınabilen veya yağma
edilebilen bir mal gibi, koyunlara ve parlak boncuklara davrandığı gibi
davranır. Onun bu iştahı ve hırsı bir gün dünyayı yiyip bitirecek ve geriye
sadece çorak bir çöl bırakacaktır.
Bilmiyorum,
bizim yollarımız sizinkilerden farklı. Sizin kentlerinizin gürültüsü bile
Kızılderili'nin gözlerine acı verir. Beyaz adamın kentlerinde sakin yer
yoktur. Orada bahar gelince yaprakların açılışını veya böceklerin kanat
seslerini dinleyecek yer bulunmaz. Ama bu belki de benim vahşi olduğumdan
ve anlamadığımdandır. Çünkü, takırtı bizim kulaklarımıza bir hakaret gibi
gelir. İnsan eğer bir kuşun yalnız başına ağlayışını veya su birikintisi
etrafında tartışan kurbağaların seslerini dinleyemezse, yaşamın ne anlamı
kalır? Ben Kızılderiliyim... Bunlardan başkasını anlayamam...

Bir Kızılderili, su birikintisi üzerine vuran rüzgarın yumuşak sesini,
yağmurun temizliğini, çam kokulu rüzgarı herşeye yeğler. Hayvanlar, ağaçlar,
insanlar, hepsi aynı nefesi, aynı havayı paylaşır. Hava Kızılderililer
için çok kutsaldır. Aldığı nefes, beyaz adamın dikkatini çekmiyor gibi.
Beyaz adam, öleli uzun günler olmuş ve kötü kokuyla uyuşmuş gibidir. Ama
eğer size toprağımızı satarsak, havanın bizim için çok değerli olduğunu
hatırlamalısınız. Unutmamalısınız ki, hava sağladığı tüm yaşamla aynı
ruhu taşır. Büyük babamıza ilk nefesi veren rüzgar, onun son soluğunu
da kabul etmiştir ve aynı rüzgar çocuklarımıza yaşam ruhunu verir. Eğer
size toprağımızı satarsak, çayırlardaki çiçeklerden tad alan rüzgarı koklamasını
öğrenmelisiniz, onu korumalısınız ve kutsal tutmalısınız. Bu kokuya beyaz
adamın bile gereksinmesi vardır.
Devamı

Diğer
yazılar için tıklayın
|

Yazarlar

Merih
Akalın

Zehra Akdoğan

Cengiz Aktar

Uğur Alper

Orhan Bahçıvan

Dr. Arı Balcı

Rüstem Batum

Şabo Boyacı
 
Doğan Cüceloğlu

Şuayip Dağıstanlı

Dilek Dalaklı

Önal Demirci

Tuğrul Eryılmaz

Aynur Gedik

Dr. Mehmet Gürsel

Hakan Kuyucu

Sevin Okyay

Hakan Onum

Dr. Erhan Özer

Dr. Ender Saraç

Robert Schild

Cem Şen

Aykut Tankuter

Umur Talu

Anna Turay

Metin
Yahya Üster

Aret Vartanyan

Dr. Nesrin Yetkin

Erol
Yurderi
Servisler
YENI Okurdan

Bizi desteklemek
İster misiniz?

Yardım

E-posta

Favorilerinize
Ekleyin

miniDEV'i
Tavsiye Et

İletişim

miniDEV'i
Ana Sayfanız yapın
|